Page 17 - 2025 Temmuz Sayısı Lokum Dergi
P. 17
Çocuk ve Edebiyat Dergisi
O sabah güneş pencereye biraz daha neşeyle vuruyordu. Geceden
O sabah güneş pencereye biraz daha neşeyle vuruyordu. Geceden
sabaha heyecandan uyku girmeyen gözlerle fırladı Meltem
sabaha heyecandan uyku girmeyen gözlerle fırladı Meltem
yataktan. Başucunda o çok sevdiği kırmızı bantlı parlak
yataktan. Başucunda o çok sevdiği kırmızı bantlı parlak
ayakkabıları,içinde büyükannesi ve büyükdedesinin köyüne
ayakkabıları,içinde büyükannesi ve büyükdedesinin köyüne
gitmenin neşesi…
gitmenin neşesi…
Mutfaktan gelen bütün evi sarmış börek kokusu, babasının elini
Mutfaktan gelen bütün evi sarmış börek kokusu, babasının elini
öptüğünde burnunda kalan gül kokusuyla karışmış, heyecanla
öptüğünde burnunda kalan gül kokusuyla karışmış, heyecanla
bayram elbiselerini giymek için koştu. Saçına büyükannesinin
bayram elbiselerini giymek için koştu. Saçına büyükannesinin
geçen bayramda aldığı fiyonklu kırmızı tokaları taktı. Acaba
geçen bayramda aldığı fiyonklu kırmızı tokaları taktı. Acaba
babaannesi kırmızı fiyonklu tokayı hatırlar mıydı? Annesi ve babası
babaannesi kırmızı fiyonklu tokayı hatırlar mıydı? Annesi ve babası
hazırlıklarla meşgulken Meltem aklına gelen hediye fikrini yapmak
hazırlıklarla meşgulken Meltem aklına gelen hediye fikrini yapmak
için heyecanla odasına girdi. Rengârenk kalemlerini aldı. Boş bir
için heyecanla odasına girdi. Rengârenk kalemlerini aldı. Boş bir
kâğıda koskocaman bir kalp çizdi. İçinde de babaannesi ve
kâğıda koskocaman bir kalp çizdi. İçinde de babaannesi ve
dedesinin ortasında ellerini tutmuş bir Meltem resmetti. Üstüne de o
dedesinin ortasında ellerini tutmuş bir Meltem resmetti. Üstüne de o
günün tarihini iliştirdi.
günün tarihini iliştirdi.
İlk işi köyde buğulu gözlerle bekleyen babaannesi ve dedesine
İlk işi köyde buğulu gözlerle bekleyen babaannesi ve dedesine
yaptığı resmi vermekti. Köy yoluna girince camı açtı. Hafif bir
yaptığı resmi vermekti. Köy yoluna girince camı açtı. Hafif bir
meltem esiyordu. Gözlerini kapatıp mis gibi havayı doya doya
meltem esiyordu. Gözlerini kapatıp mis gibi havayı doya doya
ciğerlerine çekti. Gözlerini açtığında babaannesi ve dedesi
ciğerlerine çekti. Gözlerini açtığında babaannesi ve dedesi
balkonda gülümseyerek bekliyorlardı. Araba durdu ve Meltem hızla
balkonda gülümseyerek bekliyorlardı. Araba durdu ve Meltem hızla
koşup çantasından yaptığı resmi çıkardı. Babaannesi ve dedesi
koşup çantasından yaptığı resmi çıkardı. Babaannesi ve dedesi
mutluluktan akıttığı gözyaşlarıyla resmi kalplerine koydular.
mutluluktan akıttığı gözyaşlarıyla resmi kalplerine koydular.
Babaannesi de “Hadi gel birlikte odama asalım.” dedi. Yatağının
Babaannesi de “Hadi gel birlikte odama asalım.” dedi. Yatağının
başucuna astılar.
başucuna astılar.
Bayram sofraları kuruldu, şekerler toplandı, harçlıklar alındı, hatıra
Bayram sofraları kuruldu, şekerler toplandı, harçlıklar alındı, hatıra
fotoğrafları çekildi. Yıllar geçti. Meltem büyüdü ve babaanne-dedesi
fotoğrafları çekildi. Yıllar geçti. Meltem büyüdü ve babaanne-dedesi
artık mezar ziyaretlerinde adı anılanlardan oldu. Bayramlar değişti,
artık mezar ziyaretlerinde adı anılanlardan oldu. Bayramlar değişti,
telefonla kutlanılan ve yabancılaşan renksiz sıradan günler hâline
telefonla kutlanılan ve yabancılaşan renksiz sıradan günler hâline
geldi.
geldi.
Ama Meltem her bayram sabahı o küçük elleriyle yaptığı resmin
Ama Meltem her bayram sabahı o küçük elleriyle yaptığı resmin
yanına son bayram çektirdikleri fotoğrafı da koyarak ziyaretlerine
yanına son bayram çektirdikleri fotoğrafı da koyarak ziyaretlerine
gitti. Elini kalbine koyup fısıldadı hatıralarındaki en güzel anılarına;
gitti. Elini kalbine koyup fısıldadı hatıralarındaki en güzel anılarına;
“Ah o eski bayramlar…”
“Ah o eski bayramlar…”
Öykü . 17