Page 3 - Cumhuriyet Özel Sayı
P. 3
Çocuk ve Edebiyat Dergisi
Cumhuriyet
Çok özel bir sayı ile karşınızda olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz. Bu sayımızda,
Cumhuriyetimizi çocuk edebiyatına gönül vermiş değerli paydaşlarımızın eserleriyle
özümseyerek anacak ve yorumlayacağız. Bildiğiniz üzere bizler her sayıda aynı heyecanla,
tarihe çocuk gözüyle notlar düşmeye devam ediyoruz.
Kutlu 29 Ekim… Takvimde yalnızca özel bir gün değil, bir milletin kalbine kazınmış umutların
en parlak yıldızı... Türk ulusuna yalnızca özgürlüğü değil; kendi diliyle konuşma, yazma,
düşünme hakkını da armağan eden o yüce kavram. Çünkü dil, bir milletin nefesi. İşte o
nefesi Türk ulusunun göğsüne yeniden doldurdu Cumhuriyet.
Cumhuriyet, millete kendi iradesini tanıma gücü verdi. Artık
bir millet, kaderine dışarıdan çizilen sınırlarla değil; kendi
seçtiği yöneticilerle yön veriyordu. Halk, tarihte ilk kez oy
sandığının başına geçtiğinde yalnızca bir tercih yapmadı.
Aynı zamanda kendi geleceğinin de mimarı oldu.
Bu değişim, kadın ve erkeğin aynı haklarla yan yana
durmasını da beraberinde getirdi. Bir milletin yarısı, uzun
yıllar boyunca susmuşken; Cumhuriyet kadınlara hem söz
hem de karar hakkı verdi. Bir kadının seçme ve seçilme
duruşu, mecliste kürsüye çıkışı, aslında bütün toplumun
ufkunu genişleten eşsiz bir devrimdi.
Eğitim de Cumhuriyet’in nefes verdiği en güçlü damar oldu.
Başlarken Harf Devrimi’yle birlikte halk, ilk kez kendi dilinde kolayca
yazıp okuyabildi.
MAHİDE UYSAL
Okullar yalnızca bilgi aktaran yerler değil; özgür düşüncenin, sorgulamanın, üretmenin yuvasına
dönüştü. Köylerde yetişen çocuklar, kalemleriyle kendi hayatlarının yolunu çizerken; ülkenin ufkunu
da aydınlatıyordu.
Cumhuriyet aynı zamanda adaletin, ayrıcalıksız bir eşitliğin adı olmuştu. Kanun önünde herkes
aynı değeri taşıyor, hiçbir unvan ya da doğum yeri kimseyi birbirinden üstün kılmıyordu. Bu eşitlik,
bir arada yaşamanın en sağlam temeli oldu.
Kültür ve sanata gelince; sanatçılar eserlerini özgürce kaleme alırken milletin ruhu da şiirlerle,
resimlerle, ezgilerle güçlendi. Cumhuriyet, bir halkın sadece yönetimini değil; kalbini, aklını ve
hayallerini de özgür kıldı.
Bugün bizler türkülerimizi coşkuyla söyleyebiliyorsak, kitaplarımızı dünyaya duyurabiliyorsak,
birbirimizi en saf kelimelerle anlayabiliyorsak, bu 29 Ekim’de yakılan meşalenin ışığındandır.
Cumhuriyet bize yalnızca bağımsız bir vatan bırakmadı; aynı zamanda kendimizi en içten, en
gerçek halimizle ifade etme özgürlüğü de tanıdı.
Cumhuriyet’in ışığında gözbebeğimiz Türkçe; coşkun ırmak gibi berrakça aktı, bayrak gibi asilce
göğe yükseldi, şiirler gibi gönüllerde yankılandı.
İşte bu yüzden 29 Ekim’i kutlamak, yalnızca geçmişi anmak değil; dilimize, kültürümüze ve
kimliğimize her gün yeniden sarılmaktır.
Çünkü Cumhuriyet, Türk milletinin hem özgürlük hem de kelimelerle yeniden doğuşudur.
Şanlı ve kutlu tarihimize sonsuz minnetle…Cumhuriyetle ve edebiyatla, esen kalın.
Başlarken . 3

