Page 7 - 2025 Ağustos Çocuk Özel Sayısı Lokum Dergi

Çocuk ve Edebiyat Dergisi

Erik fidanı, köyün girişinde tek başınaymış ve yalnız olduğu için canı
çok sıkılıyormuş. Tomurcuklanacağı zamanı sabırsızlıkla
bekliyormuş. Bir gün yağmurlar yağmış ve gökyüzünde güzeller
güzeli bir gökkuşağı oluşmuş. O da gökkuşağına ulaşmak için
başlamış koşmaya…Yağmur dinince gökkuşağı ortadan
kayboluvermiş, erik fidanı çok üzülmüş. Her yerde gökkuşağını
aramaya başlamış. Sonra Bilgin Baykuş’a rastlamış ve sormuş:
“Gökkuşağının nereye gittiğini gördün mü? Her yere baktım, yok.”.
Bilgin Baykuş “Haydi gel birlikte arayalım onu!” deyince beraber
güneşe gitmişler. “Güneş, sen gökkuşağını gördün mü?
Gökkuşağının nereye gittiğini biliyor musun? “ diye sormuşlar.
Güneş “Siz onu yağmura sormalısınız.” demiş ışıldayarak. Erik Fidanı
“Ama yağmur da gitti, ben şimdi nasıl bulacağım yağmuru?” diye
üzülerek sormuş... Bilgin Baykuş “Haydi gel, nehire gidelim. Belki bu
sorunun cevabını o biliyordur!” deyince nehir kıyısına gitmişler.
Nehir demiş ki ‘’Damlalarım bulutlara çıktığı zaman gökkuşağını
görmüşler, siz en iyisi bir de bulutlara sorun.’’ Bu sefer de bulutun
yanına gitmişler. Bulut “Ben de görmedim.“ demiş. Minik fidan
başlamış ağlamaya... ’’Ben yapayalnız bir fidanım, kimse beni
umursamıyor.’’ Bilgin baykuş, nehir, bulut ve güneş minik fidana çok
üzülmüş. Aralarında bir plan yapmışlar. Nehir su damlalarını
bulutlara, bulutlar yağmur damlalarını toprağa, güneş de ışığını
dünyaya gönderecek ve gökkuşağını çağıracaklarmış. Az sonra
şiddetli bir yağmur başlamış ve harika bir gökkuşağı minik fidana
gülümsemiş. Erik Fidanı o günden sonra tüm doğayla dost olup
yalnızlıktan kurtulmuş, tomurcuklanıp çiçeklenmiş ve çok lezzetli
erikler vermiş.

Öykü . 7