Page 11 - Lokum Çocuk ve Edebiyat Dergisi Bahar Sayısı Sayı:3
P. 11
Çocuk ve Edebiyat Dergisi
Örneğin bu öykünün yazım sürecini başlatan eşimin fil
bibloları koleksiyonu olmuştu. “Neden kutuda saklıyorsun
filleri, yazık değil mi?” diye sormuştum. O da “değerli”
oldukları için böyle yaptığını ifade edince hemen değerli
fillerin karanlıkta ne yaptığını düşünmeye başladım.
Elbette biblolar hissizdir ama çocuğa görelik burada
devreye giriyor. Biraz empati biraz animizim ve biraz düş
gücü. Sonrası “ta taaam” mis gibi bir öykü. İşte bazen de
böyle sürpriz ürünler çıkabiliyor. Biraz planlı biraz
kendiliğinden...
Aslında bu aşamada son kitabım Kayıp Hazine’nin yazma
sürecine değinmek de iyi olur, izninizle. Kayıp Hazine bir
distopya olmasına rağmen benim kendi çocukluğumdan
önemli izler taşıyor. Öykümde tasvir ettiğim babaanne,
kendi babaannemden -nur içinde yatsın- başkası değil.
Aslında “Eğer bu şartlarda benim babaannem olsaydı, ne
yapardı?” sorusunun cevabı o karakter. Şunu demek
istiyorum: Yazar da kendi sepetindekileri saçıyor etrafa.
Dolayısıyla yazdıklarımız biyografimizden de izler taşıyor. Taşımalı da. Bu, edebiyat sahasında yerimizi
özümüzle renklendirmemiz demek. Doğal bir gelişme.
Yazar olmak isteyen birine tecrübelerinize dayanarak neler önerebilirsiniz?
Yazar olmak isteyen hemen yazmaya başlasın derim. Okunma kaygısı gütmeden serbestçe oynatsın
kalemini öncelikle. Ama yazmanın okumadan beslenen bir eylem olduğunu unutmamak gerek. Bolca
okuyarak, keşiflerini kendi rengine boyasın. Sonra yazdıklarını acımasızca eleştirsin.
Kendini objektif eleştirmek zordur. Bu yüzden mümkünse kendisini
objektif değerlendirebilecek ve okur seviyesi yüksek bir dostunun
kapısını çalsın. Eleştirilmeden gelişme olmuyor. Buradan her yazdığımı
ilk kez okuyup bana hep doğru eleştiriler yapan bin yıllık dostum
Zeynep’e selam olsun. Hedefe beni kırmamayı değil doğru
yönlendirmeyi koyduğu için çok şanslıyım.
Eğer çocuklara yazmak isteyen birinden bahsediyorsak çocuk
dünyasını yakından tanıyacak her türlü fırsatı değerlendirmesi lazım.
Kitaplar, gözlemler, sohbetler… Çocukları tanımak uzun bir yol ama çok
keyifli.
Gerçekten çok keyifli bir söyleşi oldu, okurlarımızın da son derece
istifade edecekleri bilgileri samimi bir dille paylaştınız. Ve son olarak bir
sıralama yapsak “Yasemin Kuri’nin en sevdiği kitaplar neler ve en
sevdiği yazarlar kimlerdir?” diye sormak istiyorum.
Çocuk edebiyatı sandığının en sevdiğim kitabı “Kafasına Pisleyeni
Arayan Köstebek” İki numaram “Zürafa Berberi” Üç numaram “Fikir
Ismarlama Merkezi”. Roald Dahl efsanesi bir numaram olsun.
Kocaman oldum hâlâ keyifle okuyorum
Yasemin hocam, değerli vaktinizi Lokum Dergi okurlarına ayırdığınız
için çok teşekkür ediyorum.
Söyleşi. 11