Page 22 - Lokum Çocuk ve Edebiyat Dergisi Bahar Sayısı Sayı:3
P. 22

Yüksel Bolat ile                                       Yazar N.Hülya Aktay
                        Yüksel Bolat ile
                                                                               Yazar N.Hülya Aktay
          BİR KONUK
           BİR KONUK




          Merhaba Sevgili Okuyucularımız. Bu sayımızda konuğumuz Nurten Hülya Aktay. Çocuk edebiyatı ve
          çocuk kitabı ile yolculuğuna gelin birlikte eşlik edelim.


          Önce sizi tanımak isteriz, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
          Merhaba, Nurten Hülya Aktay ben. Artık yarım asırlık bir çınarım.22 yaşımdan beri sınıf öğretmeni
          olarak çalışıyorum. Evli ve iki delikanlı annesiyim.


          Bir çocuk kitabı yazma fikri ilk kez ne zaman aklınıza düştü, sizi yazmaya yönlendiren şey neydi?
          Açıkçası hep yazmak gibi bir hayalim vardı. Ama ileride bir gün ve yetişkinler için roman yazarım diye
          düşünüyordum. Ta ki Erdoğan Ergin hocamla tanışıncaya dek. Hayatını 6-11 yaş grubuyla geçiren
          birisi olarak, onları en iyi benim anlayıp mutlu edebileceğim düşüncesiyle yazmaya başladım.

          Çocuklar  için  yazmak  nasıl  hissettiriyor  ve  konu
          seçerken, yazarken zorlanıyor musunuz?
          Çocukların     kirlenmemiş     hayal     dünyalarında
          yazdıklarınız  çok  güzel  karşılık  buluyor.  Onların
          hayal    güçlerini   desteklerken     yanlış    mesaj
          vermemek  düşüncesi  hep  aklımın  bir  köşesinde.
          Konu seçerken ya da yazarken zorlanmıyorum ama
          çok dikkat ederek yazıyorum.
          Sizin  çocukluğunuza  gidersek  siz  nasıl  bir
          okurdunuz?  Bir  çocuk  gözüyle  bakarsanız  nasıl
          kitaplar okumak sizi mutlu ediyordu?
          İlk çocukluk anılarım elimde okunabilecek nitelikteki
          herhangi bir şeyle oyun oynadıklarım okuma oyunu,
          henüz  okuma  bilmezken.  Hayatımdaki  en  önemli
          şeyler  sıralamasında  ailem  ve  öğrencilerimin
          ardından kitaplarım 3.sıradadır.

          Ancak ben küçükken gerek maddi imkânlar gerek bilinçli ilginin eksikliği dolayısıyla pek seçme şansım
          olmadı. Elime ne geçerse okudum. Eylemin kendisi mutlu olmam için yeterliydi. Şimdiki çocuklar çeşitlilik
          ve okuma bilincine sahip ebeveyn açısından bence çok şanslılar.
          Yazma sürecinizden biraz bahseder misiniz, bir rutininiz var mıdır, yoksa ilham geldikçe mi masa başına
          geçersiniz?

          İlham mı bu bilmiyorum. Özellikle uykuya geçme anlarında aklıma güzel fikirler, cümleler ve olay akışları
          gelir.  Beyindeki  düşünceleri  kaydedecek  bir  teknolojinin  gelişmesini  ve  ona  yetişebilmeyi  umuyorum  .
          Öykülerimi de genellikle önce zihnimde yazıyorum. Kafamda hatlar belli olduğundan her an oturup onu
          kâğıda  dökebilirim.  Bir  de  kâğıda;  kurşun  kalem  kullanarak,  silerek,  üstünü  karalayarak  düzeltmeler
          yaparak yazmayı seviyorum. Bitmiş halini bilgisayarda temize geçmekten büyük keyif alıyorum.
          İlk kitabınız "Tikli Minik" yakın bir zamanda okurları ile buluştu. Bize kitabınızın ortaya çıkış sürecinden
          bahseder misiniz?

          Tikli  Minik  Erdoğan  Ergin  atölyelerinden  birinde  doğdu.  Yaşanmışlıklardan  yola  çıkarak  yazmayı  çok
          seviyorum. Bu hikâye de ailecek yaptığımız bir hayvanat bahçesi ziyaretinde yaşadığımız, iyi ki videoya
          da kaydettiğimiz bir anıdan yola çıkarak şekillendi.
     22. www.lokumdergi.com
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27