Page 23 - Cumhuriyet Özel Sayı
P. 23

Çocuk ve Edebiyat Dergisi




            Ama o gün diğer günlerden farklı bir şey               Bugünün  çocuklarına  ve  gençlerine
            oldu.     Marşları     dinleyen       babamın        seslenmek istiyorum: Cumhuriyet, size

            dünyaya           kapattığı         gözlerinin       yalnızca ders kitaplarında öğretilen bir
            derinlerinden       gümbür       gümbür       iki    konu değildir. Cumhuriyet, bir bayram
            damla     yaş    süzüldü.      Bu,    babamın        gününde         ellerinize      tutuşturulan

            dünyayla  kurduğu  son  canlı  temastı.              bayrakla  sınırlı  değildir.  O;  sizin  nefes
                                                                 aldığınız  özgürlüğün,  okul  sıralarında
            Bizim  için  o  gözyaşları,  yalnızca  bir           oturabilmenizin,            düşüncelerinizi
            vedanın  işareti  değildi.  O  iki  damla,           özgürce ifade edebilmenizin adıdır.
            Cumhuriyet’e          duyulan         saygının,      Son     Söz:     Babamın       Gözyaşından
            bağlılığın ve minnetin damlalarıydı. O iki           Geleceğe

            damla, bir insanın ömrünün, bir milletin               Babamın  son  hatırladığı  şey  bir
            tarihinin özeti gibiydi. Bu, aynı zamanda            marştı.  Çünkü  marş,  bir  milletin
            bir emanetti. Babamızın gözyaşları, bize             ruhunu  taşır.  Marş,  sadece  sözcükler

            şunu  fısıldıyordu:  “Bugün  bize  düşen             değil; direnişin, özgürlüğün, onurun ve
            görev       çok       açık:      Cumhuriyet’i        birlik  duygusunun  sesidir.  O  yüzden
            unutmamak, unutturmamak ve onu her                   bugün  sizler,  Cumhuriyet’e  sahip
            gün yeniden yaşatmaktır.” Babamın son                çıkmak  istiyorsanız,  onun  marşlarını
                                                                                     taşıyın.
                                                                 kalbinizde
                                                                                                      Sözlerini
            selamı    bizim  için  bir  hatırlatma  değil,       ezberlemek yetmez; anlamını yaşayın.
            bir çağrıdır.                                        Cumhuriyet;  sadece  geçmişin  bir
            Şimdi      sıra      bizde:      Cumhuriyet’i        kazanımı  değil,  geleceğe  taşınması
            yaşatmaya  söz  verecek  çocuklar  ve                gereken  bir  emanettir.  Bizim  için

            gençler  yetiştirmek  zorundayız.  Çünkü             babamın  gözyaşları,  tarihten  bugüne
            Cumhuriyet, geçmişten bugüne taşınan                 uzanan  bir  vasiyet  gibiydi.  Bize  şunu
            en büyük mirastır. Ve o miras, ancak biz             fısıldıyordu:
            sahip çıkarsak dimdik ayakta kalacaktır.             “Cumhuriyeti                     unutmayın,
            Babamın  gözünden  süzülen  iki  damla               unutturmayın.  Onu  yaşatmaya  söz

            yaş  aslında bir ömrün, bir milletin ve bir          verin.”
            idealler  bütününün  özeti  gibiydi.  Biz  o           Cumhuriyet,  bir  ailenin  en  yaşlı
                                                                 ferdinin
                                                                              kalbinde
                                                                                                         küçük
                                                                                                  en
                                                                                            de
            gözyaşlarında hem vatan sevgisini hem                çocuğun  oyununda  da  yaşıyor.  Bizim
            Cumhuriyet’e  bağlılığı  hem  de  gelecek            hikâyemiz,  bunun  en  sade  ama  en
            nesillere  bırakılan  bir  emaneti  gördük.          güçlü       tanıklığıdır.     Bugün        biz,
            Babamın  yaşamının  bu  zorlu  evresinde             Cumhuriyetimizin  ikinci  yüzyılında,
            sığındığı,  kendini  hatırladığı,  köklerini         babamın  bıraktığı  bu  sessiz  mirası
            bulduğu           şey          Cumhuriyet’in         taşıyoruz.  Onun  gözyaşlarında  hem

            sembolleriydi.       Çünkü        Cumhuriyet         geçmişin hatırasını hem de geleceğin
            yalnızca  bir  yönetim  şekli  değil;  bir           sorumluluğunu görüyoruz.
            insanın        belleğinin        en       derin                 Ve ben bu yazıyı bugün yani 22

            katmanlarına  işlenmiş onur, sadakat ve              Eylül  2025  tarihinde  yani  babamın
            aidiyet duygusuydu.                                  toprağa      döndüğünün          12.   yılında
                                                                 yazıyorum. Babamı çok özledim.




                                                                                                         Köşe Yazısı. 23
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28