Page 39 - nisan1
P. 39
Çocuk ve Edebiyat Dergisi
Başta hak verir gibi oldum ona, sivri dikenleri engel
olabilir oyun oynamasına. Baktım ki sonra, üzgün ol-
mak çözmüyor sorununu, oturup düşünmeli, mutlu ol-
mak için ne yapmalı?
Gündüzler geceleri, geceler gündüzleri kovaladı. Gece
ile gündüz oyun oynamaktan yorgun düşmüş olmalı
ki, o gece gökyüzü gündüz gibi aydınlıktı; sanki ge-
ceyle gündüz aynı anda yaşanıyor gibiydi. Yavru kirpi
gökyüzüne hayranlıkla baktı. Işıl ışıl parlayan yıldızlar
dolunayın arkasında kalmıştı. Ama buna yıldızlar üzül-
müyordu. Onlar kendi ışıltılarının farkındaydı. Bu gece
olmazsa yarın gece çocukların kayan yıldızları sayma
oyununa eşlik edeceklerdi.
Yavru kirpi, dolunayın yanından ona göz kırpan yıldızlara gülümsedi.
Sonra döndü dikenlerine baktı ve onları şefkatle kucakladı. Kendine
batan dikenlerinden gıdıklandı, kıkır kıkır gülmeye başladı. Gıdıkla-
nıp gülerken bir de baktı top olmuş yuvarlanıyor. Yuvarlandıkça hızla-
nıyor, hızlandıkça kahkahalar atmaya başlıyor. Kendi kendine olmak-
tan ilk kez mutluluk duyuyor, keyif alıyordu. Yavru kirpi, “Bunun adı
nedir?” diye sordu. Bu “oyun” du. Bazen, yalnız başımıza kaldığımızda
da oyun kurabilir ve bunu istediğimiz gibi
yönetip, keyif alabiliriz diye düşündü. Ar-
tık dikenleri eskisi gibi onu üzmüyor, onları
kabul edip sevdikçe daha özgür ve mutlu
hissediyordu...
İşte kirpi de kendi kendine oyun kurup
mutlu olmayı böyle keşfetti.
Bazen birkaç meşe palamudu, dal parça-
sı, yaprak ya da taş bile arkadaş olabilir
sana, oyun kurup mutlu olmak için tek ba-
şına.
Çizer: Canan Ersel Düzelti: Rabia Sarı
@canan_ersel @rabia_sa1
öykü • 39